"günce" altındakiler

Günce: Kırık düğme 20.02.2024, Kadıköy

Bu sabah yine gömleğin yarısı kırılmış son düğmesi ile bir süre bakıştık. Neyse sonra hallederimlerime bir tane daha ekleyip ilikledim. Hep düzgünmüş gibi yapma alışkanlığından mı yoksa yarım da olsa düğme düğmedir diye mi düşünüyorum. Yerinde durmayacağını bildiğim halde iliklemeye devam ediyorum. Son düğme değil de ilk düğme olsaydı öyle mi yapardım acaba. Gömleği hiç mi giymezdim yoksa. Bez çantamın da sapı eskiyip koptu onu da dikmedim. Hırkamda ufak bir yama yeri var onu da yamamadım. Deri ceketin astarı aylar önce sökülmeye başladı, dikmedikçe sökük büyüyor. Üçüncü bir iç cep muamelesi yapabilecek kadar büyüdü.

Günce: Bu fotoğrafta ne var? Ocak 2023, Meadowbank/Sydney

[Tövbe estağfurullah](https://www.instagram.com/p/CuOa9MINvOZ/)Tövbe estağfurullah

Bu günce benim için bir dönemin kapandığının yeni bir yaşamın başladığının güncesi. Muhakkak hayatta böyle keskin geçişler yok. Siyah beyaz yerler değil buralar. Bir kitap okuyunca değişen hayatlar, bir sabah kalkınca artık eskisi olmayacağımlar. Keşke gerçek hayatta da olsalar ama yoklar. Neredeyse 5 yıl süren bir yolculuğun uğrağı buralar.

Bu fotoğraf 2022 Ağustos’unda, Tavak Köyünde çekildi. Ve bu fotoğrafta bir çok şey var;

Günce: Bize bunları kim öğretti Yakup? 07.04.2021, Tavak

Bu akşam üstü köye dönerken kötü bir kaza yaptım. Benzin sızıyordu motorla birlikte sürüklendiğim yere, yürümez herhalde diye düşündüm. Atilla’yı arayayım diye geçti ilkin aklımdan. Dizim ve parmaklarım acıyordu. Sakindim. Motoru kaldırıp yolun kenarına çektim. Sağını solunu kontrol ettim. Motosiklet pantolonum ve botlarım parçalanmıştı, dizim ve parmaklarım acıyordu. Bi’ sigara yaktım. Tehlikeli bir şey olabilir mi diye sormak için Fatih’i aradım, açmadı. Taşma tahliyesinden akıtmış meğer benzini.

Günce: Romantizm ve taharet musluğu 15.08.2020, Tavak

Taşındığımdan bu yana neredeyse 10 yıldır evimde taharet musluğu bozuk. Yani yok. Avrupalı hissettiğim için gurur duyuyor değilim ama ben ihtiyaç duymadım. İhtiyaç duyan olduysa da pek önemsemedim. Oradan bakınca pis, götü boklu, batı özentisi görünüyorsam, size zahmet bakmayıverin. Zaten konu bu değil.

Günce: Kuş ölmesin, sen uçmayı unutma 12.01.2021, Antalya

Bir hafta olmadı herhangi bir plan yapmadığım yolculuklarımdan birini daha yapıyorum. Bu sefer iki sevdiğim arkadaşımı görmek dışında yola çıkmak için özel bir sebebim yok. Plan yapmayı zamansızlığı ve mekansızlığı sevdiğimi farkettikçe bıraktım. İçimden geçtiği zamanda, yerde, içimden geçtiği kadar olmayı sevdikçe. Plan yapmamanın bozulunca canınızı sıkacak bir planınızın olmaması gibi iyi bir tarafı da var. Bugün araba bozuldu ve tabi “planlar” da, Antalya’da kaldım.

Günce: Üçüncü Yeni ve Öküzün Altındaki Buzağı 15.10.2015

2014 yılında doğum günümü Hatay Meyhanesinde bir sürü güzel insanla birlikte kutladık. Kutladığımızla kalmayıp hazır İkinci Yeni’nin kalesindeyken ve her şey ol’maya hazırken “Üçüncü Yeni”yi de ilan ettik.

Günce: Annem, Baudelaire ve gitmek 05.10.2015

2005 yılının Aralık ayıydı. Erasmus bursuyla Danimarka’ya gidiyordum, Atatürk Havalimanı dış hatlar gidiş terminalindeydik. Asıl gitme nedenimse sadece gitmekti. Biraz kafamı serinletmek, ne bileyim madem bu kadar saçma sapan hayatlar yaşayacaktık bunun bir kısmının Danimarka’da yaşanmasında ne sakınca olabilirdi. Huyu değildir ama annem illa yolcu etmeye geldi.

Günce: Kayayı delen incir 29.03.2020, Eyüp

 İllüstrasyon Eda Dereci

‘matrağa alışkınım aslında ama
ille kayayı delen incir,
suları aşan gemi!’*

İllüstrasyonları yazma pratiği yapmak için seçiyorum. Bu illüstrasyona bakarken aklıma Uyar’ın kayayı delen inciri, Peter Pan, Alice’in harikalar diyarı ve ağacın(insanın) bütün ömrü boyunca geliştirdiği köklerini bu şekilde görebilsek nasıl olurdu acaba diye düşündüm.

Günce: Güzel vedalar 19.06.2020, Eyüp

[İllüstrasyon Eda Dereci](https://www.instagram.com/p/CCiq7cCAtO7)İllüstrasyon Eda Dereci

‘Dersimiz Aşk, konular Haydutluk ve Sarışınlık’ *

Akşam üstü son kez vaktiyle seni beklediğim sokağa baktım. Motosikleti çalıştırmadan önceki an, seninle aynı zamanda çıkmışızdır belki. Sol mememin altında bir belki. Ne güzel şeyler. Bu sokağa tekrar geleceğim ama bir daha hiç böyle bakmayacağım. Bütün hikayelerin kendi zamanları, bağlamları var. O bağlamdan ve zamandan da çıkıyorum eve giderken(bininci adım) . Seninle ilgili her şey bir anımsamaya, burukluğa dönüşüyor. Buruk bir gülümsemeye dönüşmüyor. Sokaktan geriye sadece kendi hissettiklerimin güzelliği kaldı. Keşke seni de güzel hatırlayabilseydim.

Günce: Bazı gülüşler 19.07.2020, Tavak

Bikis Bikindou, Alda BikindouBikis Bikindou, Alda Bikindou

‘Bir şey ki artık birdenbire her şeydi.’ *

Bazı fotoğraflarda ne kadar güzel gülüyor insanlar, bazı anlarda. Kahkaha değil, gülümseme değil. Neşe değil, iyi hissetmek değil. Karşısındakinin içine dokunmaya başladığı ilk anlar mı, gelişip içine işleyen yüzüne yerleşmeye başlayan heyecanlı günler mi, yerleşiklik hissine eşlik eden sevmeye daha çok vakit bulmak istenen zamanlar mı. Kimine biraz utanç karışık, kimine tedirgin etmeyen bir ne yapacağını bilemezlik. Sevebilen herkesin böyle bir gülüşü var diğer bütün gülüşlerinden farklı.

Günce: Daedalus'un labirenti 14.04.2020, Eyüp

[İllüstrasyon Eda Dereci](https://www.instagram.com/p/B2yR-QwgJUW/)İllüstrasyon Eda Dereci

‘Dişlerimin arasından gösteriyorum ellerimi
Korkuyla kaçışıyor güvercinle karanfil’*

Yüksek duvarların ortasındaki koltuğumda oturuyorum. Saldırmam sağ elimin altında her zaman hazır. Burada güvendeyim. Dışarıdan bakan hiç kimse beni göremiyor ama ben herkesi görebiliyorum. Kimse beni duyamıyor çünkü burada oturduğum zamanlarda hiç kimseye anlatacak bir şeyim yok. Bense sadece duymak istediğim kadar, duymak istediğim şekilde duyuyorum.

Günce: Çağrılan Yakup 30.03.2020, Eyüp

[İllüstrasyon Eda Dereci](https://www.instagram.com/p/BzLVQT2A1tU)İllüstrasyon Eda Dereci

‘Ben, yani Yakup, her türlü çağrılmanın olağan şekli
Daha hiç çağrılmadım’*

Geldin mi Yakup? Çağrılmayan tarafım benim. Ben dahil hiç kimsenin çağırmadığı. Geldin mi? Hep çağrılmadığı yerden fırtanım benim. Hoş geldin. İkiliğim. Geç otur. Seninle ne konuşulur hiç bilmiyorum.

Günce: Vamos y mil pasos 25.03.2020, Eyüp

İllüstrasyon Eda Dereci İllüstrasyon Eda Dereci

‘Oysa bütün yaşamlar bitti
İlkyazlar ve bütün başlangıçlar’*

Aynı şeyleri farklı biçimlerde denemenin vakti geldi sanırım. Ne kadar aynı şeyi yapmak gibi bir his. Bir o kadar da farklı hissettiriyor. Filmlerdeki gibi garaja girip eski arabanın üzerindeki örtüyü kaldırıp şöyle bir bakıyorum. Çalışır mı acaba diye düşünüyorum. Araba eski değil. Yıllardır hep aynı yerde durduğu doğru ama hiç aynı araba olmadı. Eski bir yenilik, yeni bir eskilik. Her ikisi de sevindiriyor beni.